“Unutulan Sürgünü Unutturmayan İsim: Seyfullah Türksoy ve Ahıska Davası”

Dr. Rahim Mehemmedzade

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ortaya çıkan belirsizlikler, yıllarca baskı altında yaşamış Türk topluluklarının sesini daha güçlü duyurma fırsatı yarattı.

Bu dönemde, kamusal hafızayı tazeleyen, Türk dünyasının kadim halklarının dramlarını uluslararası platformlara taşıyan isimlerden biri, duayen gazeteci Seyfullah Türksoy oldu.

Ahıska Türklerinin 1944 sürgünüyle başlayan trajedisini, 1991’den günümüze gazete haberlerinden televizyon programlarına, kültürel etkinliklerden kurultaylara dek birçok mecra üzerinden gündeme taşıdı.

Seyfullah Türksoy, 1944 yılında Stalin tarafından Orta Asya bozkırlarına sürülen ve halen dünyanın 9 ülkesinde yoğun olarak yaşayan Ahıska Türklerinin dramını Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Çeçenistan, Ukrayna ve Amerika’da yaptığı belgesel program çekimleriyle dünyaya duyurdu.

Televizyonun Gücüyle Ahıska Türklerinin Hikâyesi

Seyfullah Türksoy, özellikle Kanal7 ve Ülke Tv başta olmak üzere çeşitli televizyon platformlarında hazırlayıp sunduğu “Türksoy’la İpekyolu” ve benzeri belgesel programlarla,

Ahıska Türklerinin yaşadığı acıları, kimlik mücadelesini ve göç serüvenini izleyicilere ulaştırdı. Ahıska dramı; yalnızca bir tarihsel kırılma değil,

aynı zamanda Türk dünyasının çözülmemiş insani meselesi olarak gündeme taşındı.

Uluslararası Konferanslar ve Akademik Platformlarda Ahıska Gerçeği

1990’ların ortalarından itibaren Seyfullah Türksoy’un organizasyonuyla çeşitli şehirlerde düzenlenen uluslararası konferanslar,

Ahıska Türklerinin anayurtlarına dönme hakkını hukuki ve insani yönleriyle savundu. Bu toplantılarda konunun uzmanlarıyla birlikte siyasetçiler, akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri buluşturularak ortak bir bilinç inşa edildi.

Kültür Etkinlikleri ve Kurultaylarla Kimliğin İnşası

Ahıska Türklerinin folkloru, müziği, geleneksel kıyafetleri ve edebi mirası, Seyfullah Türksoy’un desteklediği kültür programları aracılığıyla tanıtıldı. Kars, Bursa, Ankara, İstanbul ve diğer şehirlerde, üniversitelerde gerçekleşen kültür etkinliklerinde Ahıska Türklerinin sesi oldu. Ahıska’nın sesi yalnızca dram değil, aynı zamanda direniş ve kültürel varoluşun ifadesi olarak yükseldi.

Uluslararası İpekyolu Dergisi’nde Süreklilik Kazanan Dava

Türksoy’un kurucusu olduğu Uluslararası İpekyolu Dergisi, Ahıska Türklerinin durumunu gündemde tutan yazılarla önemli bir yayın organına dönüştü. Sürgünün tarihi arka planı, bugünkü diaspora meseleleri ve anayurda dönüş mücadelesi; derginin birçok sayısında yer aldı.
Vefayla Anlatılan Bir Türk Dramı

Seyfullah Türksoy, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda Türk dünyasının vicdanî meselelerini yılmadan gündeme taşıyan bir kamu diplomasi elçisidir. Ahıska Türklerinin davası onun kaleminde, kamerasında ve kürsüsünde sadece bir etnik mesele değil, bir insanlık onuru meselesi olarak tanımlandı. Gelecek kuşaklar bu çalışmaları, bir halkın sürgünde unutturulmaya çalışılan hafızasını yeniden inşa eden tarihi bir misyon olarak hatırlayacaktır.


Orta Asya Gazetesi